Skip to main content

Anlatıcı: 

Umut Güner

(Kaos GL)

 “Türkiye için barış sürecinin, tüm toplumsal meselelerin konuşulup yüzleşilebileceği ve bu meselelerin masaya yatırılacağı bir süreç olması gerektiğini düşünüyorum.”

Umut’un barış mücadelesi hikâyesi, Kaos GL’de örgütlenmesiyle başlıyor. Örgütlenmeye başladığı dönemde, savaş ve barış meselelerinin yoğun bir şekilde tartışıldığını ve bu tartışmaların üzerinde önemli bir etki yarattığını ifade ediyor.

Savaşın sadece savaşan kişileri değil, aynı zamanda savaşa tanık olan ve savaştan etkilenen herkesi de sarstığını belirtiyor. Bu nedenle barış inşa süreçlerinde LGBTİ+’ların da mutlaka söz sahibi olması gerektiğini vurguluyor.

Umut, “Irak’ta Savaşa Hayır!” eylemlerini ve bu bağlamda LGBTİ+ hareketinin diğer toplumsal hareketlerle kurduğu dayanışmayı oldukça önemli buluyor.

Kaos GL’in 2000’lerin başında, Kürt ve kadın hareketleriyle birlikte “toplumsal barış” kavramını sahiplenmesi ve bu kavramı yalnızca silahların susmasının ötesinde daha kapsamlı bir şekilde ele alması, ona göre LGBTİ+ hareketinin özgün ve farklı yönlerini ortaya koyuyor.

Türkiye LGBTİ+ hareketi açısından barış mücadelesinin önemine işaret ederek, bu meselenin Kaos GL’nin 2003 yılında düzenlediği “Lezbiyen ve Geylerin Sorunları ve Toplumsal Barış İçin Çözüm Arayışları” başlıklı sempozyumda ele alınmış olmasına dikkat çekiyor. Sempozyumun LGBTİ+ hareketinin toplumsal barış süreçlerine yönelik çözüm önerilerini ve katkılarını ortaya koyan önemli bir örnek olduğunu belirtiyor.

Umut’un dikkat çektiği nokta, DEMOS’un 2021’de yayımladığı “Kesişen Yollardan Daralan Alanlara: Türkiye’de Kadın ve LGBTİ+ Örgütlerinin Barış Mücadelesi” başlıklı araştırma raporundaki bir LGBTİ+ aktivistinin ifadesiyle örtüşüyor. Katılımcıya göre devlet ve toplum “gerçekten kabul edilmez” kılmaya çalıştığı LGBTİ+’larla barışana dek sağlam temellere oturmuş, kalıcı bir barıştan söz etmek mümkün değil.

Rapor, toplumsal barış diskurunun Türkiye LGBTİ+ hareketinin hafızasında önemli bir yer tuttuğunu ortaya koyuyor. Kaos GL’nin 2003 yılında düzenlediği sempozyumun pozitif barışa; yani çatışmanın kökeninde yer alan, şiddetin sebeplerini oluşturan ve çoğu zaman çatışmayı daha da derinleştiren eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına işaret ettiğini vurguluyor.

Konuşmasının devamında, toplumun farklı kesimlerinin birbirinden kopuk gündemlerle mücadele ettiğini ve bu nedenle birbirlerinin sesini duymakta zorlandığını gözlemlediğini dile getiren Umut, bu sorunun aşılabilmesi için ortak çözümler üretilmesinin önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, dayanışmanın sürdürülebilir ve yorucu olmayan bir biçimde nasıl sağlanabileceği üzerine birlikte düşünülmesi gerektiğini vurguluyor.

Sözlerini bitirirken kimi zaman umutsuzluğa kapıldığı dönemler olduğunu dile getiriyor ancak karamsar anlarda bile en dibe vurduktan sonra yeniden ayağa kalkabileceklerine ve umutlarını yeniden yeşertebileceklerine dair güçlü bir inanca sahip olduğunu paylaşıyor.

Adalet Kaya

Aysel Fidan

Dilan Aydın

Özlem Şen

Yasemin Özgün

Yıldız Tar

Dilan Aydın

Özlem Şen

Dilan Aydın

Özlem Şen

Yasemin Özgün

Yıldız Tar

Yasemin Özgün

Yıldız Tar

Dilan Aydın

Özlem Şen

Yasemin Özgün

Yıldız Tar